Kapadokya’nın görkemli manzaralarını ziyaret ederek özgürleşin ve doğanın neler yaratabileceğine hayran kalın. Mağaralar ve yer altı şehirleriyle dolu bu rengarenk muhteşem kanyonları ziyaret etmek istiyorsanız Kapadokya Kırmızı Tur tam size göre. Bu turdan beklemeniz gerekenler, türünün tek örneği olan volkanik kaya manzarası ve diğer birçok aktivitedir. Kapadokya, açık ve kapalı alan aktiviteleri için ideal lokasyona ev sahipliği yapmasıyla sizi etkileyecek. Bu tam günlük Kapadokya Kırmızı Turuna katılarak masal diyarını deneyimleme ve harika fotoğraflar çekme şansını yakalayın.
Kapadokya Kırmızı Turu sabah konforlu, klimalı ve modern bir otobüsün sizi otelinizden almasıyla başlar. Şoförünüz ve rehberiniz sizi bu muhteşem turun ilk durağı olan Uçhisar Kalesi’ne doğru götürecek. Bölgeye varmadan hemen önce profesyonel ve deneyimli rehberimiz, bu kaya kalenin tarihi ve önemi hakkında ilginç bilgiler verecek. Bu bölge Kapadokya’nın en yüksek kaya oluşumu olduğundan ilk izleniminiz mükemmel olacaktır. Kısa molanız sırasında Kapadokya’nın mükemmel panoramik manzarasının keyfini çıkarabilir ve nefes kesen fotoğraflar çekebilirsiniz.
Göreme Açık Hava Müzesi, 6 Aralık 1985 tarihinden itibaren UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.
Uçhisar, Kapadokya’yı kuş bakışı görebileceğiniz en büyük ve en güzel peribacasıdır.
Transfer Süreci : Sabah servis aracı sizi otelinizden alacaktır. Tur rehberiniz eşliğinde ilk durağınız olan Uçhisar Kalesi’ne doğru yola çıkacaksınız.
Uçhisar Kalesi: Uçhisar Kalesi, Kapadokya’nın en yüksek kaya oluşumunu oluşturur. Rehber, tarihi ve önemi hakkında ayrıntılı bir açıklamalarda bulunacaktır. Orada geçireceğiniz süre boyunca güzel panoramik fotoğraflar çekeceğinizden emin olun.
Göreme Açık Hava Müzesi: Turun ikinci durağı olacak olan bu etkileyici açık hava müzesi, tarihi önemi nedeniyle Unesco’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Kayalara inşa edilmiş kiliseler ve oyma şapellerin yer aldığı bölge, erken Hıristiyanlık döneminin önemli bir noktasını oluşturuyor.
Paşabağı Peri Bacaları: Vadi, üç peribacasını gözlemlemek ve hayranlıkla izlemek için ideal bir yerdir.
Öğle yemeği: Geleneksel bir Türk restoranında öğle yemeği molası verilir. Tavuk – Pilav – Makarna – Salata menü olarak verilir.
Avanos: Yemek molanızın ardından enerji dolu ve rahatlamış olarak geziye Avanos’a doğru devam edeceğiz. Bölge, Hitit döneminde M.Ö. 2000 yılından bu yana pişmiş toprak sanatının merkezini oluşturmaktadır. Bu küçük şehir, Türkiye’nin en uzun nehri olan Kızılırmak’ın hemen yanına kurulmuştur. Avanos’ta çömlekçilik sanatı hala canlı ve geziniz sırasında geleneksel bir çömlek atölyesini ziyaret etme şansına sahip olacaksınız. Çömlekçi geleneksel çömlekçilik prosedürünü gösterecek ve siz de yapım sürecine katılma şansına sahip olacaksınız. Burada çeşitli çömlek ürünlerini görebilir ve hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz.
Devrent Vadisi: Otobüs daha sonra Devrent veya Hayal Vadisi’ne doğru devam edecek. Bu vadi, alışılmadık ve benzersiz bir oluşuma sahip kayalarıyla tanınır. Devrent Vadisi’ndeki kayalar genellikle yunus, yılan, fok gibi birçok hayvanın şekline benziyor. Burada bulunabilecek en meşhur kaya dev bir deveye benzeyen kayadır.
Geri Dönüş: Bu bölgede Kapadokya’nın sembolü olan eşsiz bir kaya oluşumunu gözlemleyebilirsiniz.Bu muhteşem tur otelinize ulaştığınızda sona eriyor. Bu gezideki anılarınız kesinlikle kalıcı olacaktır.
Kırmızı turun katılım ücretleri;
Kişi başı: 1100TL
3-7 Yaş çocuklar: 1000 TL
0-2 Yaş çocuklar: Ücretsiz
Kapadokyada bulunan diğer aktivitelerimiz için Bu linki inceleyebilirsiniz
Diğer Kapadokya Günlük Turlar‘a göz atmak buraya tıklayınız.
Kapadokya Kırmızı Tur programı katılım gösteren misafirlerimizin oldukça değerli olan tatil günlerini dolu dolu ve verimli geçirmeleri adına günübirlik olarak düzenlenen, gün içerisinde birçok noktayı keşfetme imkânı sunan oldukça tercih edilen turlarımız arasında yer almaktadır.
Tam gün süren turumuz yaklaşık olarak 8-9 saat sürmektedir. Tur saatimiz içerisinde misafirlerimizin araçlarımız ile otellerinden alınıp tur sonrasında tekrardan otellerine bırakılma süreleri de dahildir.
Güzel ve etkileyici bir yeraltı şehri gezilecek çok odası var sekiz kat flaan diyorlar ama sekiz kat indim mi ne zmaan indim birşey anlamadım..
Büyüleyici, insanı hayretler içinde bırakan bir yer.. İçinde gezerken en çok kullandığınız cümle “adamlar burayı nasıl yapmış ya” oluyor 😊 Geçişler epey dar, kapalı alanda sıkıntı yaşayanlara pek uygun değil.. Gezmek en az yarım saati alır, detaylıca gezenlerin bi saatini de alabilir, biz detaylı gezdik çok sürdü.. Sıcaklarda gezilecek en güzel yer olabilir, içerisi serin.. Tekrar gitmek isteyeceğim bir yer..
Çok büyüleyici ve etkileyici bir yer içine girdikten sonra başka bir dünya var insanların buralarda nasıl yaşam sürdüğü nasıl teknolojiler kullandığını görüp etkilenmemek elde değil kapalı alan fobisi olanlar kesinlikle girmemeli çok basık ve alçak bir yer
Bölgede muhakkak görülmesi gereken yerlerden birisi. Bin yıldan daha eski bir yapı olması, diğer yer altı şehirlerinde de bulunan taş kapıları, aydınlatma ve havalandırma kanalları, ahırları depoları ve her şeyiyle 20.000 kişiye ev sahipliği yapabilecek büyüklükteki, bölgedeki en büyük yer altı şehri. Tamamı ziyaretçilere açık değil açık kısımlarını gezmek bile 1 saat sürdü.
Mutlaka ama mutlaka gidin. Kesinlikle Kapadokya ziyaretinizde olmalı. 8 katlı ve her katta ayrı şaşıracağınız noktalar mevcut. Böyle bir yapı dünyada duymadım. Çok enteresan bir yer. Neden yerin 8 kat altına böylesi yaşam ve dini alan yaptıkları muamma. Ayrıca bir mühendis olarak değerlendirmem gerekirse müthiş. Havalandırma için yaptıklar tek delinmiş nokta da takdire şayan. Gidin ve herkese tavsiye edin.