Alanya Kalesi

Tarihi ve turistik bir merkez olarak Alanya, birçok yönden zengin bir kuşatıma sahiptir. Alanya’yı ziyaret ettiğinizde görmeden geçemeyeceğiniz Helenistik dönemin ve Selçuklu sanatının eşsiz örnekleriyle karşılaşacaksınız. Bu örneklerden bir tanesi de Alanya’nın simgesi olarak, Alanya’yla özdeşleşmiş olan Alanya Kalesi’dir. Tarihi, bilinen kaynaklarda kentten o kadar çok söz edilmektedir ki Alanya yalnızca bu yönüyle bile ne kadar çok kültürel birikime sahip olduğunu bizlere kanıtlamaktadır. İşte tam da bu yüzden, Alanya’ya medeniyetler beşiği diyebiliriz.

Yazımızda, Alanya’nın en önde gelen simgesi olan Alanya Kalesi hakkında sizlere hem şehrin yükselen yapısı olarak kaleyi tanıtacak hem de Alanya Kalesi ve Alanya Kalesi Tarihi kapsamında bilgilendirici bir aydınlatma metni sunmaya çalışacağız… Alanya Kalesini ve Alanya’yı içeren konu başlığımızı sonuna kadar incelemenizi tavsiye ederiz. Alanya Kalesi’ni her yönüyle çok seveceğinizi düşünüyoruz.

Surlarıyla 10 hektarlık bir yarımada üzerinde dikkatleri üzerine çeken Alanya Kalesi; Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Bu bilgilerle birlikte Alanya Kalesini özel kılan diğer önemli bir özellik ise Kalenin, Anadolu’yu süsleyen diğer yüzlerce kale arasında bir ortaçağ kalesi olarak günümüze çok iyi durumda gelebilmiş olmasıdır. Buradan yola çıkarak anlıyoruz ki kale, sağlamlık olarak da kendisi ortaya koymaktadır.

Günümüzde Alanya Kalesi hemen hemen 6,5 metreyi bulan sur uzunluğuyla, 140 burcu bulan ve diğer gözlem burçlarıyla, içerisindeki 400’e yakın sarnıcıyla, Selçuklu etkili bezemeleri ve görkemli giriş kapılarıyla açık hava müzesi görünümündedir. Yapıyı bir de bu görünümü ile ele alacak olursak, surlara bakıldığında, yapı tam anlamıyla kalevari bir görünüm sergilemektedir diyebiliriz.

Kalenin tarihi olarak ilk kuruluşunu değerlendirdiğimizde Helenistik Döneme kadar inebiliyoruz ancak Alanya Kalesi’ni bugünkü görkemiyle incelersek çok net bir şekilde Selçuklu İmparatorluk Döneminin anıtsal mimarisini yansıttığını görebiliriz. Yani bu anlamda Alanya Kalesi’nin Selçuklu Dönemi izlerini taşıyan görkemli, anıtsal mimarisi 12’inci yüzyıla tarihlendirilmektedir. Bu bilgiden yola çıkarak Kalenin, Selçuklu Dönemindeki yeniden inşasının Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad’ın hükümdarlığı döneminde gerçekleştiğini de biliyoruz.

Sizler için derlediğimiz Alanya Kalesi yazımızda Alanya Kalesi’ni tarihi ve mimari olarak ana hatlarıyla özetlemeye çalıştık. Eğer Alanya’yı ziyaretiniz sırasında Alanya Kalesini de bir müze olarak gezmek isterseniz, yazımız sizler için faydalı olacaktır.